#

Beyaz Geceler

23 Görüntüleme

Varoluşsal Sancılar


Anlatıcı; çekingen, yalnız ve hayalperest bir karakterdir. Yalnızlık onun hayatının merkezindedir. Daha önce hiç aşık olmamış ve bir kadınla yakınlaşmamıştır. Petersburg sokaklarında insanlardan izole bir şekilde yaşamaktadır. Bu yalnızlıkta, kendine duvarlar örerek iç dünyasındaki çatışmalarla başa çıkmaya çalışmaktadır. Fakat bu yalnızlık duygusu onun varoluşsal sancılarını arttırarak derinleştirmektedir. Anlatıcı, yaşamın anlamını arayış içinde düşüncelere sürüklenir ve bu içsel boşluğu dolduracak bir şeyler aramaktadır.


İdealize Aşk


Anlatıcı, Nastenka’ya onu gördüğü ilk gün aşık olur. Anlatıcı, ilginç bir şekilde Nastenka’yı tanımadan ona karşı sevgi besler. Üstelik bu sevgiyi hayalinde mükemmeleştirerek ona karşı hayranlık derecesinde aşık olur. Anlatıcının varoluşsal sancıları sonucunda iç dünyasında oluşan bu boşluğu doldurma arayışındadır. Bu arayışı Nastenka’ya duyduğu idealize aşk ile birleştirerek iç dünyasındaki boşluğunu doldurur. Bu sayede güven ve duygusal bağlılık ihtiyacını karşılamış olur. Anlatıcı için Nastenka çatışmalarını sonlandıracak bir kurtuluş yoludur.


Gerçeklerle Yüzleşme


Anlatıcı, Nastenka ile yaşadığı toplam 4 günlük ilişkide büyük umut bulur. Nastenka’yı mükemmel biri olarak görür ve hayatının merkezine koyar. Fakat zamanla Nastenka’nın başka birine aşık olduğunu ve onu beklediğini anlar. Bu durumla yüzleşmek zorunda kalan anlatıcı, idealize edilmiş aşkı ile gerçeklik arasındaki çatışmayı ruhunun derinliklerinde yaşar. Artık bu anlam arayışının gerçek olmadığını ve içsel boşluğunu dolduramayacağını anlar. Nastenka’nın yapacağı seçimlerin kendi yaşamının yönünü değiştireceğini ve bu seçimlerin her biriyle yüzleşmek zorunda kalacağını fark eder.

Bir uçuruma düşmekte olduğunu gören anlatıcı, Nastenka’ya arkadaş kalacaklarına dair söz vermesine rağmen hislerini anlatır. Nastenka beklediği kişinin artık gelmeyeceğini düşündüğü için ve anlatıcının temiz yürekliliğinden etkilendiği için onunla olmayı kabul eder. Anlatıcı mutluluktan havalara uçar fakat tam bu sırada Nastenka’nın beklediği kişi gelir ve Nastenka yaptığı seçimde eski aşkını tercih eder. Yalnızca bir anlığına mutlu olabilen anlatıcı dehşet bir üzüntüye kapılır.

Nastenka’nın bu seçimi onun yaşamının yönünü ve varoluşunu belirlemiştir artık. Anlatıcı, içsel boşluğunu dolduracak kadar büyüttüğü bu ideal aşkın hayalinde anlık da olsa müthiş bir mutluluk bulmuştur. En az bu mutluluk kadar büyük ve korkunç bir gerçeklikle de hayali sona ermiştir. Belki Nastenka anlatıcının yaşadığı karanlık geceleri beyaz gecelere çeviremedi fakat ne kadar acı çekmiş olsa da “Bir anlık mutluluk! Koskoca bir ömürde az şey mi?..”

Yorum Bırakın